29 Haziran 2010 Salı

'vir gül' yok sen iyisi mi bir gül buna.

virgülmüş,
virgül diyorsun.
ne gerek var bunca sıralı cümleye?
ben noktadan sonra büyük harfle başlayacağım.
gideceğim geceyi yerinden hiç kıpırdatmadan.
kimseyi kırmadan
üzülmeden fazlaca
herkesi en çocuk haliyle hatırlayıp
gideceğim birgün işte.
ne diyordu iskender
"laf; keder israfı. veda; insana dair bir ihtiyaç."
ne güzel diyordu.
gideceğim,
gideceğim işte ..
elveda derken sol elini kalbime koyacağım.
kalp kırıklarım ellerine batacak, kanatacak.
sol yanım kanlar içinde gideceğim o zaman.
tüm çocuklar gülecek buna..

(içerleyen nian :) )

2 yorum:

CagdaS dedi ki...

İnsan yaşadığı yer ölçüsünde laflar etseydi en çok sana yazık olurdu.O hap kadar kasabana bakmadan böyle büyük laflar edebilecek medeni cesaretinin olması da ayrı bi konu...

CagdaS dedi ki...

teşekkür ediyorum.
bu övgüye layık olmaya çalışıciiim :) :D